ABD,  Analiz,  Doç. Dr. Serdar Yılmaz’ın Yazıları,  Genel,  Rusya,  Savunma,  Türk Dünyası

Kazakistan’ın Güvenliği Orta Asya’nın Güvenliği Demektir

Kazakistan sahip olduğu coğrafi konumu ile Asya’nın Avrupa’ya açılan kapısı iken Avrupa’dan Asya’ya geçişin son durağıdır. Avrasya’nın kalbidir ve dolayısıyla bölgesel ve küresel tüm projelerin içerisinde yer almaktadır. 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığını kazanan Kazakistan, Orta Asya bölgesinde iç savaşların yaşanmadığı en büyük ülke olmakla birlikte, kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in ortaya koyduğu dirayetli liderlik ile nükleer silahlardan vazgeçmiş, çok yönlü barışçıl bir dış politika izlemiş, içeride ise bütün Kazakistan vatandaşlarını kapsayacak bütüncül, hoşgörülü ve barışçıl bir dil kullanmıştır. Tüm bunların neticesinde içeride anayasal gelişmeler ile birlikte ekonomik bir model benimsenmiş, bayrak, marş ve bağımsızlık sembolleri halkın büyük takdirini kazanmıştır. Uçurumun kenarında olan bir ülke Nazarbayev’in vizyoner liderliğinde bugün Orta Asya bölgesinin en müreffeh ülkesi konumuna yükselmiştir.

Kurucu lider Nazarbayev döneminde ekonomik açıdan ciddi bir istikrar ve büyüme yakalanmış, dış yatırımlarda ülke çekim merkezi haline gelmiş ve buna uygun yatırım kanunları çıkarılmıştır. Nazarbayev, hoşgörüyü hiçbir zaman elden bırakmayan, diğer etnik gruplara ve dinlere mensup insanları hor görmeyen ve mezhep ayırımcılığı yapmayan başarılı, pragmatik ve anlayışlı bir yönetim çerçevesi sunmuştur. Türk dünyası için atılacak en önemli temelleri atmış, fikirleriyle Türk dünyasına öncülük etmiştir. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında Türkiye’yi ziyaret eden ilk lider olmuş, Türkiye’ye ne kadar önem verdiğini ve Türk halkının yanında olduğunu göstermiştir.  

Diğer taraftan ise zamanla yaratılan refahın halka paylaşımı noktasında Kazak halkı arasında ciddi tartışmalar yaşanmış, ülke içerisinde halkın zaman zaman hükümete ve sisteme karşı protestoları olmuştur. Son birkaç gündür Kazakistan’dayaşanan hayat pahalılığı ve doğalgaz zamları için ciddi protestolar yaşanmaktadır. Halk Mengistau ve Almatı başta olmak üzere Aktau, Atrav’da sokaklara dökülmüş durumda.60 Tenge (Kazak para birimi) olan gaz fiyatının önce 80 Tengeye,1 Ocak itibarıyla da 120 Tengeye çıkarılması öncelikle Batı Kazakistan’ın doğalgaz çıkan bölgesi Aktau’daciddi protestolara neden oldu. Aktau’da halk sokaklara çıktı, zamları protesto etti hatta yolları bile kapattı. Batı Kazakistan bölgesi Kazakistan’ın zenginliğini sağlayan petrol ve doğalgazın çıktığı bölgedir. Buradaki halk her zaman hayat pahalılığı, yetersiz maaşlar, asgari ücretin düşük olması,yüksek kredi oranları ve bunların üzerine eklenen petrol ve doğalgaz fiyatlarının artması ile birlikte ciddi rahatsızlık duymuşlardır.

Protestoların Almatı bölgesine sıçraması üzerine Kazakistan Başbakanı Asgar Mamin‘in istifası Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından istenmiş ve yerine geçici olarak Alihan Smailov getirilmiştir Bu arada hükümet zamların geri alındığını ve indirim yapıldığını açıklasa da protestolar özellikle diğer şehirlerde de devam etmektedir.Cumhurbaşkanı 519 Ocak arası sürecek 2 haftalık bir OHAL ilan etmiştir.

İç dinamiklerden hareketle gerçekleşen bu protestoların ardında son yıllarda genç işsizliğin tırmanması, refahın adil dağıtılamamasına olan inanç, rüşvetin yüksek seyirde her kuruma sirayet etmesi, halkın bir bölümünün hükümete ve onun alt kurumlarına güvenmemesi, sosyal gruplar arasındaki fırsat eşitliğinin olmadığına yönelik inanç gibi nedenler yatmaktadır. Yaşanan olaylarda en etkili olan nedenlerden bir diğeri de 2019 yılından itibaren halka yönelik devlet yakıt desteğinin kademeli olarak bitirilmesi ve halkın serbest piyasanın eline bırakılması. Neticede ise Hükümet yapılan fahiş gaz zammına müdahil olamamıştır.

Olayların devam etmesiyle birlikte internet ve sosyal medya mecralarında büyük bir bilgi kirliliği yaşanmakta ve maalesef eline klavye alan herkes Kazakistan ile ilgili bir takım mesnetsiz yazılar yazmaktadır. Hatta yaşanan olaylarda Türk baharı gibi temeli olmayan ifadeler kullanılmaktadır. Arap baharından bir netice alınamadığı ortadayken, Arap baharının Arap kışına döndüğü ortadayken ve bu süreç sonunda ne kadar güvensiz ve istikrarsız bir Ortadoğu ile karşılaşmışken Türk baharı gibi temeli olmayan, sonuçlarının net olarak kestirilemediği temelsiz ve güvensiz ifadeleri kullanmaktan imtina etmek gereklidir. Böyle ifadeleri kullanmak bölge ülkelerini bilmeden yapılmış fütursuzca açıklamalardır. Türk devletlerinin dikkatli olması gereklidir. Yapay bahar argümanlarına kapılmadan halkın sesine kulak verilmelidir.Bu mesele halkın hükümete karşı olan taleplerinin yansımasıdır. Halk taleplerini hükümete iletmiştir. Artık halk için evlerine dönme vaktidir zira olaylar bu protestoyu başlatan halkın can ve mal güvenliğini tehdit edecek yağma, çete ve mafyatik düzene doğru kaymaktadır. Kazak hükümeti halkın arasına sızan bu çete ve mafyatik oluşumlara asla müsamaha göstermemeli, çok sert güvenlik tedbirleri almalı, halkı silahlandıran, yağmaya sevk eden elebaşları derhal tutuklanmalı ve sokağın güvenliğini tesis etmelidir. Bunu yaparken kendi güvenlik birimlerinden istifade etmesi, Kollektif Güvenlik Örgütü askerlerinin sokaklarda olmaması Kazak halkının yatışması için daha müspet bir adımdır. Bu örgüt yerine TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI ülkeleriyle derhal lider düzeyinde görüşmeler yapılmalı ve gerekirse Türk devletlerinden askerler bölgeye intikal etmelidir. Bu durum Kazak halkı tarafından daha olumlu karşılanacaktır. Cumhurbaşkanı Tokayev halkın taleplerine kulak vermiş onları dinlemiştir. Şimdi hükümet olarak ivedi aksiyonlar alınmalı, halktaki bu birikmiş öfke bertaraf edilmelidir. Aksi takdirde uzun süre devam edecek olan iç karışlıklılar ile karşı karşıya kalmamız an meselesidir. Kazakistan’ın iç karışıklıklar yaşaması demek bölge ülkelerinin de bu durumla karşılaşabileceği anlamına gelmektedir. Kazakistan’da yaşanabilecek uzun soluklu güvensiz ortam Orta Asya bölgesinin diğer ülkelerine de kolaylıkla sirayet edebilir ve önce bölgesel daha sonra küresel bir istikrarsızlık yaşanabilir.Halkın Vandalizm’e kaymaması, kamu kurumlarına zarar vermemesi, barışçıl yollarla protestolarını gerçekleştirmesibeklenirken kamu kurumlarının, araçlarının yakılıp yıkılması, askerlere ateş açılması, halkın silahlandırılması meseleye bir an önce ciddiyetle yaklaşılmasını ve hükümetin çok sertgüvenlik tedbirleri almasını gerektiriyor. Bu olaylar kısa sürede yatışacaktır. Cumhurbaşkanı Tokayev meseleye gereken ihtimamı göstermektedir. Bu olaylar sonraki yıllarda Kazakistan’da önemli müspet siyasal değişimlerin habercisi olabilir.

Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir