Genel

Karşılaştırmalarıyla Yeni İnfaz Yasasına Dair Düşünceler

Türkiye Büyük Millet Meclisin’de 14.04.2020 tarihinde kabul edilen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” başlıklı 64 Maddeden oluşan kanunu inceleyeceğiz. Kanunun içeriği bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun da ve ağırlıklı olarak da 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un da değişiklikler yapılmıştır.
Öncelikle ele alacağımız husus, cezaların infazı ile ilgili konularda karar vermek üzere, müstakil infaz hakimliklerinin kurulmasıdır. İnfaz hakimliğinin verdiği karara itiraz edilmesi durumunda yetkili mahkemeler ağır ceza mahkemeleri olacaktır.
TCK’ nın 53.maddesinde düzenlenen belirli haklardan yoksun bırakılmaya ilişkin kanun da değişikliğe gidilmiştir. Mevcut kanun maddesinde, hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerinde ki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri üzerinde bir hak yoksunluğu olamayacağına ilişkin düzenleme kapsamında yapılan değişiklik ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen kişiler de eklenmiştir.
TCK’ nın 86. Maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçuna ilişkin kanunda ekleme yapılarak suçun “Canavarca Hisle İşlenmesi” durumu nitelikli hallere eklenmiştir. Ayrıca bu nitelikli halin varlığı durumun da ceza bir kat oranında arttırılacaktır. Aynı kanunun 87. Maddesinde de değişikliğe gidilmiş ve “Kasten Yaralama” fiili mağdurun duyu organlarının işlevini kaybetmesi durumunda, yüzde sabit ize neden olma, kemik kırılması vb. gibi durumlar olduğu takdir de neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç konusunu düzenlemekteydi. Kasten yaralama fili sonucunda ölüm meydana gelmesi durumunda 12 ile 16 yıl arası olarak ceza alırken düzenlemeyle 12 ile 18 yıl arası ceza alması şeklinde değiştirilmiştir.
TCK m.220/1’de düzenlenen suç örgütü kurma ve yönetme suçlarının cezasının alt sınırı 2 yıldan 4 yıla, üst sınırı ise 6 yıldan 8 yıla ve TCK m.220/2 düzenlenen suç örgütüne üye olmanın alt sınırı 1 yıldan 2 yıla, üst sınırı 3 yıldan 4 yıla çıkarılmıştır. 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu m.107/4’de düzenlenen örgüt kurma suçunda süreli hapis cezası alanların koşullu salıverilme süreleri 3/4 iken 2/3 olarak değiştirilmiştir. Bu durum da söz konusu suç için verilen cezanın süresi uzatılmış ve koşullu salıverme süresi ise kısaltılma yoluna giderek suçun caydırıcılığı arttırılmıştır.
Değişiklik yapılan bir diğer husus da TCK m.241’de düzenlenen “Tefecilik” suçunda olmuştur. TCK m.241 de değiştirilen husus cezanın 5 yıl olan üst sınır 6 yıl olarak değiştirilmiş ve adli para cezasına 500 gün alt sınırı getirilmiştir. Suç eğer örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenirse ceza bir kat oranında arttırılarak caydırıcılık kuvveti güçlendirilmiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 109. Maddesinde değişiklik yapılarak ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyecek durumda olanlar, gebe olan veya doğum yaptığı tarihten itibaren 6 ay geçmemiş bulunan kadın şüpheliler hakkında tutuklama yerine adli kontrol kararı verilebilecektir. Belirtmek gerekir CMK m.100,101 ve 109’da düzenlenen şartların varlığı halinde kanunda gösterilen sebeplerle bağlı olmadan verilen tutuklama kararı kaldırılarak, adli kontrole karar verilebilir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14. Maddesinde yapılan değişikle kasten işlenen suçlardan toplam 3 yıl veya daha az hapis cezasına, taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar ile adli para cezası infaz sürecin de hapis cezasına çevrilenler ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanlar, doğrudan açık ceza infaz kurumlarında cezalarını infaz edecektir. Terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar ile ikinci kez mükerrerler ve koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler hakkında bu değişiklik uygulanmayacaktır.
Hapis cezasının infazın da gebelik ve doğum sebebiyle geriye bırakılmasında aranan doğumdan sonra 6 ay şartı, 1 yıl 6 ay olarak değiştirilmiştir. Cezanın infazının hükümlünün istemi üzerine geri bırakılmasının şartlarına ek olarak, “hükümlünün eş veya çocuklarının sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle bakıma muhtaç olmaları” hali eklenmiş ve infazın hükümlü istemi üzerine geri bırakılması süresi 6 aydan 1 yıla çıkmıştır.
​5275 sayılı kanunun 44. Maddesinde düzenlenen hücreye koyma disiplin cezalarına ekleme yapılarak kurum içine alkol sokmak, kurumda alkol bulundurmak veya kullanmak dahil edilmiştir. Düzenlenen kanunda görülmektedir ki disiplin cezalarında ciddi yaptırımlar getirilerek hükümler ağırlaştırılmıştır. Savaş, doğal afet, salgın hastalık sebebiyle izinden dönemeyenlere ise disiplin cezası verilemeyecektir.
​ Ceza İnfaz Kanunu m.107’de yapılan değişiklikle, süreli hapis cezalarının infazında koşullu salıverilme oranı 2/3 yerine 1/2 olarak uygulanacaktır. Bununla birlikte;
– Türk Ceza Kanunu m.81, 82, 83’de düzenlenen kasten öldürme suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
– TCK m.87/2-d’ de düzenlenen mağdurun yüzünün sürekli değişikliğine neden olacak şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan mahkum olanlar,
– TCK m.94, 95, 96’da düzenlenen işkence ve eziyet suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
– TCK m.132 ila 138’de düzenlenen özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan mahkum olanlar,
– TCK m.102/2 hariç olmak üzere cinsel saldırı, ikinci ve üçüncü fıkraları hariç olmak üzere TCK m.104’de düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki ve TCK m.105’de düzenlenen cinsel taciz suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
– TCK m.102, 103, 104 ve 105’de düzenlenen cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan (herhangi bir fıkrası istisna tutulmaksızın) hapis cezasına mahkum olan çocuklar,
– TCK m.188’de düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan hapis cezasına mahkum olan çocuklar,
– Suç işlemek için örgüt kurma, yönetme veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olan çocuklar,
– 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar,
– TCK m.326 ila 339’da düzenlenen Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
Yönünden koşullu salıverilme oranı 2/3 olarak düzenlenmiştir.
Ceza İnfaz Kanunu m.107’de yapılan değişiklikle; cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçları ile örgütlü suçlar ve terör suçları yönünden çocuklar hakkında koşullu salıverilme oranı 2/3 olarak korunmuş olup, “çocuk mahkum” ibaresinden, suçun işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olan kişilerin anlaşılması gerekmektedir. MİT Kanunu kapsamına giren suçlar bakımından yetişkinler ile çocuklar arasında bir fark gözetilmemiş, koşullu salıverilme oranı 2/3’de bırakılmıştır.
Ceza İnfaz Kanunu m.107/4’de “suç örgütü kurma, yönetme ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar” hakkında koşullu salıverilme oranı 2/3’e indirilmekle birlikte; örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçun, Ceza İnfaz Kanunu m.108/9’da gösterilen TCK m.102/2’de düzenlenen cinsel saldırı suçu, m.103’de düzenlenen cinsel istismar suçu, m.104/2 ve 3’de düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile m.188’de düzenlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından birisi olması halinde, bir başka ifadeyle m.108/9’da sayılan bu suçlar örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiğinde, koşullu salıverilme oranı yine 3/4 olarak uygulanacaktır. Bu suçlar dışında kalan diğer suçların örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ise, koşullu salıverilme oranı m.107/4’de yapılan değişiklik uyarınca 2/3 olmuştur.
Ceza İnfaz Kanunu m.108’de yapılan değişikle mükerrir olan hükümlünün koşullu salıverme oranı 3/4 ‘den, 2/3 olarak değiştirilmiştir.
​Denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işleyen hükümlü hakkında koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilmesi halinde; eski sistemde hükümlü ikinci suçu işlediği tarihten tahliye tarihine kadar olan tüm süreyi ceza infaz kurumunda infaz etmekte iken, yeni düzenlemede ise, denetim süresinde işlediği her bir suçtan verilen cezanın iki katı kadar süreyi ceza infaz kurumunda çekecektir.
​Ceza İnfaz Kanunun 110.’uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle kasten işlenen suçlarda toplam 1 yıl 6 ay, taksirle ölüme sebebiyet verme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam 3 yıl veya daha az süreli hapis cezaları; hafta sonları kesintisiz veya hafta içi gece saatlerinde infaz edilebilecektir. Terör suçları ile örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçlarından ya da örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkum olanlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilenler, koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler, bu özel infaz rejiminden faydalanamayacaktır.
Kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş hükümlülerin mahkum oldukları toplam 1 yıl, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 2 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 4 yıl veya daha az süreli hapis cezalarının konutlarında çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir. Terör suçları ile örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçlarından ya da örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkum olanlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilenler, koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler, bu özel infaz rejiminden yararlanamayacaktır.
​Toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında yaşamını tek başına sürdüremeyeceği tespit edilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir.
Doğumdan itibaren 6 ay geçen ve toplam 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen kadın hükümlülerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir. Ancak bu infaz usulünden faydalanılabilmesi için, doğum tarihinden itibaren 1 yıl 6 ay geçmemiş olması şartı aranacaktır.
Yukarıda yer verilen denetimli serbestliğe ilişkin değişiklikler kalıcı düzenleme olup, bu düzenlemelerin yanında ayrıca denetimli serbestlikle ilgili geçici bir düzenleme de getirilmiştir.
5275 sayılı kanunun geçici 6. Maddesine göre; 30.03.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlenen suçlarda, denetimli serbestlik süresi 3 yıl olmuştur. Geçici düzenlemede öngörülen 3 yıllık denetimli serbestlikten;
a. Kasten öldürme (TCK m.81, 82, 83),
b. Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları,
c.Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (TCK m.87/2-d),
d.İşkence suçu (madde 94 ve 95),
e. Eziyet suçu (madde 96),
f.Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105),
g. Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138),
ğ. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188),
h. TCK’nın İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan Millete ve Devlete karşı suçlar,
ı.3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan,
Mahkum olanlar faydalanamayacaktır.
Ceza İnfaz Kanununa eklenmesi öngörülen Geçici 9. Maddesin de; Devlete ve Millete karşı suçlar, örgüt suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve terör suçlarından hükümlü ve tutuklu olanlar ile Kanunun 9. maddesinin 3. fıkrası kapsamında kalan “eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli halde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olanlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usullerine ısrarla karşı koyan” hükümlü ve tutuklular hakkında verilen disiplin cezaları hariç olmak üzere; 30.03.2020 tarihinden önce işlenen fiiller nedeniyle Ceza İnfaz Kanunu m.39 ila 46 uyarınca verilen disiplin cezası ve tedbirlerinin infaz edilmeleri şartıyla, Ceza İnfaz Kanunu m.48’de öngörülen “disiplin cezalarının silinmesi için gerekli süre” ve “disiplin kurulunun karar vermesi” şartları aranmaksızın idare ve gözlem kurulunca verilecek iyi hal kararı üzerine kaldırılır. Disiplin sebebiyle naklin düzenlendiği Ceza İnfaz Kanunu m.55 hükümleri saklı tutulmuştur.
Ceza İnfaz Kanununa eklenecek Geçici m.9’un 5. fıkrasında; Kovid-19/Çin Virüsü salgın hastalığı sebebiyle; açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106. madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31.05.2020 tarihine kadar izinli sayılacaktır. Salgının devam etmesi halinde bu süre; Sağlık Bakanlığı’nın önerisi üzerine, Adalet Bakanlığı tarafından her defasında 2 ayı geçmemek üzere 3 kez uzatılabilecektir. Uzatmalar gerçekleşirse, o tarihte açık ceza infaz kurumunda bulunan ve açığa geçme hakkını kazananlar, bu özel izinden faydalanabilecek olup, izinde geçirilen süreler infazdan sayılacaktır.
– Ceza İnfaz Kanununa eklenecek Geçici m.9’un 6. fıkrasında; Millete ve Devlete karşı suçlar, terör suçları ve örgütlü suçlar hariç olmak üzere, toplam hapis cezası 10 yıldan az olanların 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla olanların ise 3 ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmeleri ve iyi halli olmaları şartıyla, açık ceza infaz kurumlarına ayrılmalarına bir yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin talepleri halinde açık ceza infaz kurumlarına gönderilebileceği de düzenlenmiştir.

Sonuç
​Görüldüğü üzere söz konusu kanun da yapılan değişiklikleri kamuoyunun ilgi ve alakasında olanları incelemeye çalıştık. Kanunun 64 maddelik değişikliğini öngördüğümüz taktirde bu incelemenin kısmen yeterli olacağını düşünmekteyiz. Ele aldığımız hususlarda görüleceği üzere belli başlı suçlar, yapılan iyileştirme hükümlerinden yararlanamamıştır. Bazı suçların ceza yaptırımı arttırılarak caydırıcılığı hususu kuvvetlendirilmiştir. Aynı şekilde koşullu salıverme ve denetimli serbestlik hususlarında da iyileştirmeler yapılarak kanun koyucu bu şekilde dengeleme hususunu hedeflediğini düşünmekteyiz. Hukuk fakültelerin de ki hukukçu adaylarına öğretilen ilk husus, herkesin suçu ne olursa olsun ifade hakkının ve savunulma hakkının kalıcı olduğudur. Yapılan bu düzenleme ile birlikte kamuoyunun belli kesimlerinde rahatsızlık uyandırması gayet normaldir. Ülkemiz hukukçularının üzerine düşen görev mevcut kanunu, siyaset malzemesi oluşturmak adına eleştiri yapmak yerine, hukuka dair eleştiriler ve yorumlar yaparak Türk Hukuk sistemine hizmet etmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir