Genel

NÜKLEER ENERJİ KASIM BÜLTENİ

NÜKLEER ENERJİ KASIM BÜLTENİ

 

 

Bültenin tam halini okumak için tıklayınız!

Bültenin özet halini okumak için tıklayınız!

 

Bazı geri dönüşler ve önceki bülteni hazırlarken fark ettiğim hatalar sonucunda bu bülteni hazırlarken bazı değişikliklere gittim. Öncelikle bültenin genişliği sebebiyle vakti olmayanlar için 3 sayfalık bir özet hazırladım. “Genel Gündem-Teknik Gelişmeler” kısmını biraz daha kısa tutarak asıl ağırlığı “COP27, ATOMEXPO-2022” gibi etkinliklere vermeyi daha mantıklı buldum. (Nihayetinde raporun yarıdan fazlasını bu etkinlikler oluşturmuş oldu.)

Önceki bültenin “Giriş” kısmında da belirttiğim gibi nükleer enerji adına ülkemizde yapılacak çok iş var. Akademik ve sınai anlamda birçok üçüncü dünya ülkesinden dahi geri hâldeyiz. Fakat bu sorunu gündeme almadan önce bizi bekleyen daha ciddi bir sorun var kamuoyundaki nükleer enerji karşıtlığı ve doğru bilinen yanlışları düzeltmek. Eğer siz halka doğruyu anlatmazsanız devreye politik “doğrular” girer ve Almanya örneğinde olduğu gibi nükleer enerjiden vazgeçmeniz gerekir. Çünkü halka rağmen iş yapılmaz. Bu konuda elbette asıl vazife gerekli iletişim ve eğitim kanallarının hepsine sahip olan devlete düşüyor. Yüksek lisans-doktora burslarının özellikle “nükleer enerji yönetimi” üzere olacak şekilde artması, pilot liselerde nükleer enerji dersi koyulması ve devamında Bakan Dönmez ’in “Trakya’da 3. Nükleer Santralimiz için yer tespitine başladık” açıklaması bize birçok olumlu sinyal veriyor.

Fakat bu olumlu sinyaller samimi uygulamalara dökülmediği sürece bir anlam ifade etmez. Nihayetinde yapılması planlanan 2 yeni santralinde inşaat halindeki Akkuyu NGS gibi yabancılar tarafından yapılması planlanıyor. Akkuyu’ya Rusya’da okumayan Türk mühendislerin alınmadığı düşünülürse bu santrallerin tek katkısı ancak iktisadî yönden olabilir. Ayrıca Ar-Ge ve akademiyi teşvik anlamında gözle görülür hiçbir çalışmaya denk gelmiyoruz. Tabi ki yetkili kurumlardan ilk beklentimiz doğru bilinen yanlışları düzelmek adına kamuoyunu bilgilendirici yayın konferans vb. yapmasıdır.

Ulaşabileceğim insan sayısı belirli olmakla beraber bu bülteni hazırlayarak hem üzerime düşeni yapıp en azından çevremi (veya kendimi) bilinçlendirdiğimi, daha da önemlisi tüm samimiyetimle geleceğe bir dipnot bıraktığımı düşünüyorum. İyi okumalar.

 

 

Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir